Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeyin içine) çökmek | collapse into v. | ||
Tom collapsed into his chair. Tom koltuğuna çöktü. More Sentences |
||||
Phrasals | (bir şeyin içine) çökmek | collapse into (something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyin) içine çökmek | slump down in (something) v. |
Phrasals | (bir şeyin) içine çökmek | slump down into (something) v. |